DOLAR34,3754% 0.44
EURO36,7949% -0.76
STERLIN44,3655% -0.33
FRANG39,2129% -0.13
ALTIN2.966,96% -0,31
BITCOIN76.821,990.484

MUHALEFETİN MUTABAKAT METNİ VE MAYINLI ALANLAR -3-

Yayınlanma Tarihi :
MUHALEFETİN MUTABAKAT METNİ VE MAYINLI ALANLAR -3-

Köşe Yazarımız Sinan Öztekin Millet İttifakı’nın “Mutabakat Metni”ndeki maddeleri inceledi ve analizlerini yazdı. Seri olarak yayınlanacak köşe yazısının üçüncüsü şöyle;

 

Muhalefetin Mutabakat Metni içerisinde tespit ettiĝimiz 50 mayınlı maddenin yer aldığı yazı dizimizin 3. bölümünü yayınlıyoruz.
Kirli İttifakın ülkemiz için ne derece tehlikeli olduğu,gerçekten ürkütücü.

21.) Konsilidasyon,stratejik satın almalar, birleşmeler,yatırım sermayesi yatırım ve etkin bir planlama ile özel sektöründe aktif desteĝi ile Aselsan,Tai,MKE,Roketsan,Tei,ve Havelsan’ı global şirketlere dönüştüreceğiz.

Türkiye’nin Savunma Sanayinde öncü şirketlerini Global şirketlere dönüştürme planı içindeki programın satır aralarını okuduğumuzda, bu şirketlerin işleyiş tarzlarını değiştirip yatırım sermayelerini dışa bağımlı hale getirerek,birleşmeler ifadesinde yabancı şirketlerin ortaklığını kastedip yerli ve milli pozisyondan çıkartmak olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır.Kirli ittifak iktidara geldiğinde Savunma Sanayinde ki yerli ve milli yapılanmanın son bulacağı ve dünya çapında ilk yüz içinde yer alan üç şirketimiz ve diğer onlarca şirketimizin de yabancıların eline teslim edileceği gerçeğini görmezden gelemeyiz.

 

22.) Milli menfaat ve milli güvenlik ilkeleri çerçevesinde kritik özellikteki yetenekleri ve hizmetleri zaafa uğratacak askeri fabrika özelleştirilmesine gitmeyecek,uygun olacağı değerlendirilen faaliyet alanlarındaki özelleştirmeleri ise,tüm ulusal katılımcılara eşit mesafe,serbest rekabet ortamı ve kamu ihale mevzuatına uygun olarak gerçekleştirecez.

Burada Aslında kastedilen Sakarya Tank Palet fabrikasıdır.Bu fabrika üzerinden ürettikleri yalan algılarla hala Manipülasyon yapmaya devam ediyorlar.Kendilerince Ağa babalarının işaret ettikleri faaliyet alanlarındaki özelleştirmeleri,her kesime açık bir şekilde yapacak olmalarının getireceği güvenlik sorunlarının,ülkemizi ne kadar sıkıntılara sokacağını düşündüğümüzde,Türk Savunma Sanayinin bu kirli ittifakın eline geçtiğinde tamamen yok edileceğini anlamamak mümkün değildir.

23.) Yanlış politika ve uygulamalar nedeniyle ülkemiz savunma sanayinden ayrılarak yurt dışındaki firmalarda çalışan mühendislerimizi ve tüm teknik ekiplerimizi,savunma sanayimize yeniden kazandıracak,savunma sanayimizde beyin göçüyle mücadele eylem planını hazırlayacak ve uygulayacağız.

 

Özellikle Savunma Sanayi şirketlerinin 2006’dan bu yana tersine beyin göçü ile alakalı başlatılan çalışmalardan,ya haberdar değiller,ya da bilmelerine rağmen bu aktiviteleri kendilerine mal etme çabası içindeler.Bu manada yapılan çalışmalarda yurt dışına eğitime giden her 10 mühendisden 8 tanesi ülkemize geri dönüp bu sektörde çalışmaya başlamaktadır.Son 3 yılda aselsan’a 100’den fazla mühendisin dönüşü sağlamıştır.Yine Havelsan Roketsan,Tusaş bünyesinde 200’e yakın mühendisin yurt dışından dönerek çalışmalara başladığını da belirtmemiz gerekiyor.Türk Savunma Sanayi her dönem kendini geliştirdikçe bu geri dönüşler zaten daha da fazla gerçekleşecektir.

24.) Geliştirme takvimleri sürekli sarkan Milli Muharip Uçağı,Jet Eğitim Uçağı,Altay Tankı, TF2000 Fırkateyni,4G ve 5G baz istasyonu ve ağ alt yapısı,askeri gözetleme ve iletişim uyduları ve benzeri projelerin gerçekçi şekilde hayata geçirilmesi ve tamamen yerlileştirilmesi için ayrı ve özel bir bütçe oluşturacak,gerekli uzman personel tahsisini gerçekleştireceğiz.

 

Geliştirme takvimi sürekli sarkan dedikleri Milli Muharip uçağımız,Hürjet,Altay Tankı ve Fırkateynler,bugün havada karada,denizde aktif olarak boy göstermekte olup milli ve yerli olarak Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmeye başlamıştır.Cumhur ittifakının Savunma Sanayine verdiği desteği ve imkanları görmezden gelerek,bütçe ve uzman personele atıfta bulunup, Devletimizi aciz gösterme algı oyunlarına bu milletin karnı toktur.Savunma Sanayi ile alakalı bu mutabakat metninde bir çok maddede ne yapmak niyetinde olduklarını tek,tek izah ettikten sonra,bu kirli ittifakın ne kadar samimi olduklarını milletimizin takdirine bırakıyorum.

25.) Savunma Sanayi ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarındaki siyasi nitelikli atamalar ve adam kayırma uygulamalarını sonlandıracak bu kurum ve kuruluşların liyakat ve uzmanlık esaslı çlaışmasını sağlayacaz.

Savunma Sanayi üretimlerini sıradan bir sanayi üretimi gibi görmek,gizlilik ve sır kavramlarını devlet meselesi olarak algılayamayıp,üretimden,projelerin gerçekleştirilme evrelerine kadar olan süreci, siyasi iradeden ayırmak nasıl bir akıl tutulmasıdır? Eğer siyasi irade Savunma Sanayine sahip çıkmayıp idare ve idamesinde yer almadığı takdirde,başarının elde edilmesinin imkansız olacağını anlamıyor olabilirler mi? Geçmişteki siyasi iradelerin Savunma Sanayi konularında ne kadar aciz bir tavır içerisinde olduklarını bilmiyor muyuz?

 

26.) MSB teşkilat yapısını değiştirip kuvvet komutanlarını Genel Kurmay Başkanlığı’na bağlayacağız.

Sivil iradenin hakim olduğu ve bu manada Demokrasinin işlemesi,gelişmesi,ilerlemesi bu kirli ittifakın doktrin olarak ortaya koyduğu bir gerçek değil midir? Bu duruma kim karşı çıkabilir? O zaman Türkiye’de askeri vesayetin 80 yıl boyunca hakim olduğu düzenin değişmesine neden karşı geliyorlar?Milli Savunma Bakanlığı sivil iradenin hakim olduğu düzende yer alan bir birimdir ve bu birime de,Türk Silahlı Kuvvetleri’nin,Kuvvet Komutanları bağlanmıştır.Askeri iradenin sivil oteritenin idaresi altında olması,darbelerle beslenen bu kirli ittifakı hakikaten sıkıntıya mı sokmuştur da ,böyle bir maddeyi bu metne koymuşlardır?

27.) ABD ile olan ilişkilerimizi kurumsal temele oturtup,müttefiklik ilişkisini karşılıklı güvene dayanacak şekilde ilerleteceğiz.
NATO ile olan ilişkimizi rasyonel bir zeminde sürdüreceğiz.

Amerika demek aslında NATO demektir.Kirli ittifakın Amerika ile olan ilişkilerimizi karşılıklı güvene dayalı bir şekilde düzenleyip,NATO ile olan ilişkilerimizi de geliştirmeye çalışmasının anlamı ülkemizin yeniden vesayete teslimi demektir.Bugün Amerika ve NATO ülkemizin aleyhine olan her bir konuda karşımıza çıkmıyor mu? Ülkemize silah ambargosu uygulayıp,Güney sınırımızda terör örgütlerine tonlarca silah yardımı yapan PYD-PKK ile işbirliği içinde olan,sözde müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri değil midir? Uluslararası kamuoyuna mevcut iktidarı devirmek için muhalefet ile işbirliği içinde olacağız diyen Amerikan başkanına,bu kirli ittifak iktidara gelirlerse nasıl bir diyet borcu ödeyecektir,gerçekten merak ediyoruz!

28.) Terörle mücadelede, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütler bünyesinde kabul edilen belgeleri ve alınan kararları dikkate alan bir yaklaşım sergileyeceğiz.”

 

Bugün Türkiye’nin terörle mücadelesinde önüne en büyük engeli koyan Avrupa devletleri ve Birleşmiş Milletler olmuştur. Ülkelerinde terör örgütü üyesi olarak kabul edilmiş Fetö-PKK unsurlarını barındırıp, kollayıp,gözeten bu ülkeler değil midir?Ortaya koydukları kararlar ile,Türkiye’nin terörle olan mücadelesini engelleyip,ülkemiz içinde yer alan terörist unsurlara özgürlük isteyenlerin, istek ve görüşlerini yerine getirmeyi taahhüt etmek,tam bir akıl tutulması değil midir?Bu kirli ittifak Ağa babalarının emirlerini yerine getirme adına,ülkemizde terör unsurlarının elini,kolunu sallayarak faaliyet göstermelerine müsaade edebilecek kadar cüretkar bir tavır içinde değil midir?Ülkemizi bu kararlar ile ateşe atmaya niyetli olan böylesi bir zihniyetin iktidara gelmesi Türkiye’nin en büyük Beka sorunu olmalıdır.

29.) Doğalgaz ithalatında belli ülkelere ve şirketlere bağımlılık riskini azaltmak ve doğalgaz ithalat maliyetini düşürmek için yeni kaynak ülkelerle anlaşmalar yapacağız.

Bugün doğalgaz ithalatı yaptığımız ülkeler ile herhangi bir sorun yaşamamakla beraber, kendi yerli ve milli doğalgazımızı da faal hale getirmiş bulunmaktayız.Ülkemizin enerji merkezi haline gelme projesi içinde bölgemizde doğalgaz üreten ülkelerin bize İhtiyaç duymaları ve konjektörel manada birçok avantajlar yakaladığımız şu dönemde, bağımlılıktan çok işbirliği içerisinde olmak isteyen devletler ile ülkemizin çıkarları doğrultusunda girişimler hali hazırda devam etmektedir.Kaldı ki bu projedeki en büyük hamlemiz hem Karadeniz’de,hem de Doğu Akdeniz’de yerli ve milli doğal gazımızı çıkartıyor olmamızdır.

30.) Doğu Akdeniz’de enerji kaynakları üzerindeki haklarımızı,çoklu müzakereler ile paylaşımını sağlayacaz.
Ayrıca Doğu Akdeniz’de haklarımızı koruyarak münhasır ekonomik bölgelerle ilgili uluslararası antlaşmaları tamamlayacak ve arama faaliyetlerini yoğunlaştıracaĝız.

Türkiye’nin doğu Akdeniz’de mavi Vatan projesi bellidir.Hedef kendi münhasır alanımızda ve anlaşmazlık yaşanan bölgelerde taviz vermeden hakkımızı koruyup kendi imkanlarımız ile olası enerji kaynaklarını aktif hale getirmektir.Bu manada bölgede kendi sınırları içerisinde enerji kaynaklarını aktif hale getirmek isteyen diğer ülkelerinde kaynağın taşınması için,Türkiye’ye ihtiyaç duyduğu gerçeğini de görmezden gelemeyiz. Haklarımızı çoklu müzakereler yapma mantığı ile kaybetmeye bu milletin hiçbir şekilde tahammülü yoktur.Kirli ittifak,Doğu Akdeniz’deki haklarımızı acaba hangi ülkelerle müzakere edip ve ne şekilde bir paylaşım yapma peşindedir? Düşündürücü…

 

 

 

YORUM YAP