Yanlışlıklar Komedyası 1589 ile 1594 yılları arasında yazıldığı tahmin edilen bir William Shakespeare oyunudur. Hikâye, özdeş isimli ikizlerin, birbirlerinden bağımsız kentlerde efendi-uşak ilişkileri kurması, bu özdeşliğin bir araya gelindiğinde bir karakter bunalımı, yersizlikler, çatışmalar, ahlâki sınırların dışına çıkan karmaşıklıklar ve tüm bunların sağladığı akla ziyan saçmalıklar bütünlüğünü izleyene aktarıyor. Sicilya’nın Sirakuza şehrinden Antifolus uşağı Dromio ile birlikte Efes’e geliyor. Efes hem Sirakuzalı Antifolus’un özdeş isimli ikiz kardeşinin hem de uşağı Sirakuzalı Dromio’nun özdeş isimli ikiz kardeşinin yaşadıkları şehirdir. Başında Sirakuzalı tüccar Aegon’un etrafında toplanan bu hikâye, kimlik kavramına, görüntü ile gerçekliğinin birbiriyle gerekli şartlar yaşandığında ne denli bağımsız şeyler olduğuna ışık tutan eşsiz bir oyundur.
29 Aralık 2022 tarihinde oynanan Sivasspor – Galatasaray maçı, Türkiye Süper Lig’inin 16. haftasında oynanan bir spor müsabakasıdır. Hikâyesi temelde, Türk futbolunun ne derece futbol olgusundan bağımsızlaştığını, bu bağımsızlaşmanın nasıl bir yozlaşmaya yol açtığını, bu konspiratiflik, spekülatiflik gerçeklikleri üzerinde duran futbol atmosferinde, belki yaşadığı çevresini, belki ülkesinin yaşadığı iklimi, belki düşünce dünyasını gören futbolseverlerin bu sehivden nasıl bir temâşa çıkardığına iyi bir örnek sunuyor. Maçın eşitlenmesi ile birlikte 5 dakika süren VAR incelemesi, VAR incelemesi sonucunda alınan karar ve verilen kararın ardından izleyenlerin şaşkınlık ve kafa karışıklığı içerisinde girdiği sorgulama süreci… Verilen kararın yanlışlığı veyahut doğruluğu farkı gözetilmeksizin, kararın tıpkı bir ahlâki doktrin gibi yorumlanmaya açık; örneğin kimi savunucusunun Robin Yalçın’ın Nelsson’a faul yaptığı fikri üzerinden, kimi savunucusunun ise Sacha Boey’in kalenin içerisinde olduğu, dolayısıyla ofsaytı bozmadığı fikri üzerinden savunduğu bir durum. Hikayenin devamında tüm bu karmaşanın sorumlusunun kontrolünü elinden kaçırmasıyla birlikte artan tepkiler, gerilen sinirler…
Evet belki futbolumuz bu karanlığın içine gömülmeseydi, Galatasaray’ın ön alanda yaptığı baskının niteliğinden, Sivasspor’un savunmasını hangi yöntemlerle dengesizleştirdiğinden, arka alanda yarattıkları boşluktan, gollerdeki organizasyonlardan ve Barış Alper Yılmaz’ın bireysel performansından bahsedebilirdik, çaplıca bir Sivasspor değerlendirmesi yapar, Sivasspor’un hücum çeşitliliği ve bitiricilik eksikliği yaşadığını, daralan oyunda blokları aşacak alternatifler bulamadığını söyleyebilirdik ancak Türk futbolunun belli ki saha içinde yaşananlara geçmek için önünde kat etmesi gereken çok aşama var. Belki bir gün, futbolumuzun tartıştığı gerçeklikler modernlikle örtüşür, ancak tiyatrodan hallice bu futbol atmosferinde, Erkan Özdamar’ın zumba becerileri belki daha tartışılmaya değerdir.