DOLAR33,9008% 0.03
EURO37,6352% -0.04
STERLIN44,6724% -0.16
FRANG39,9621% 0.3
ALTIN2.809,65% 0,78
BITCOIN60.194,433.986

Yayınlanma Tarihi :

 

 

 

Sivasspor, son 3 sezonun her birinde Avrupa’da boy göstermesiyle birlikte bu sahnede tanınan kulüplerden biri olmayı başardı. Bu başarıya, son sezonlarda bu sahnede başarılı performanslar veren Slavia Prag gibi bir takımın önünde lider bitirilen bir UEFA Konferans Ligi macerası ekleyen temsilcimiz, Son 16 turundaki rakibini beklemeye başlamıştı. Çekilen kura sonucunda eşleşilen Fiorentina, belki bu maceranın sürmesi adına en istenmeyen takım olsa da, zannımca madalyonun diğer yüzü Sivasspor adına oldukça olumlu.

Fiorentina, geçmişinde iki İtalya şampiyonluğu barındırsa da, bizlere 90’lı yıllarda Avrupa’nın en önemli yıldızlarını barındırması ve çekişmeli geçen sezonlarıyla “peak” yapan İtalya Serie A’nın mücadeleci, iddialı bir takımı olması ve Fatih Terim’in 2000 yılında takımın başına geçmesiyle tanıdık gelen bir takım. Mevzubahis 90’lı yıllarda gerek Claudio Ranieri ile gerekse ünlü İtalyan teknik adam Trapattoni ile İtalya’nın dev takımlarına sorun yaratan, bu takımlara karşı rekabetçi bir konum alan haliyle dikkat çekmişti. Fatih Terim’in göreve geldiği sezon yaşanan yol ayrımının ardından göreve gelen Roberto Mancini ile bir İtalya Kupası zaferi yaşasa da, o yıllarda bir kez daha Serie B’ye düşen takım, 2003/04 sezonunda tekrar Serie A’ya çıkmasıyla beraber bu düşüşün tekrarı olmadı. Olmadı olmamasına ama, Cesare Prandelli döneminde elde edilen dereceleri ayırırsak, Fiorentina rekabetçi olduğu günlerde hasret, ligin güçlü takımlarını hep bir adım geriden takip eden bir takıma dönüştü. Guiseppe Iachini görevdeyken dibi gören Fiorentina, bu dönemde Spezia’yı oynattığı cesur ve modernist oyunla ligde çetin bir takıma dönüştüren Vincenzo Italiano’ya bir şans verme kararı aldı. Vincenzo Italiano, futbolculuğunda bir orta saha oyuncusu olan ve bu durumu taktiksel disiplinleri kavrama, anlama kabiliyetine bir artı olarak gören, Arrigo Sacchi ekolünü modern assetlerle birleştiren bir teknik adam. Arrigo Sacchi’nin total futbolu 4-4-2 tabanlı, İtalyan futboluna lokalize uygulanan sistemine ek, 4-3-3 tabanlı, orta sahadan devşirme bek oyuncularını ve bundan çıkarım, kenar oyuncularında bile oyun kurma becerisi bekleyen, kolektif ve cesur bir oyun tarzını benimseyen birisi.
Bu oyun anlayışıyla Spezia’da başardıklarıyla, Fiorentina’nın dikkatini çekmeyi başaran Italiano, 2021/22 sezonunun başında Floransa ekibinin başına geçti. Gerek defansı oldukça ön alanda kurması, gerekse defansif yapısının birbiri arasında büyük boşlukları barındıran, radikal derecede geniş ve rakibe bu alanlarda oyunu oynamaya imkan tanıyan bir konumda olması sebebiyle eleştirilen Italiano, buna rağmen Fiorentina’yı 2016/17 sezonundan sonra ilk defa bir Avrupa turnuvasına götürmeyi başardı. Takımdaki Sofyan Amrabat ve Mandragora gibi oyunculara ettiği pozitif etkiyle de, takımın profilini bir nebze öne çeken Italiano, buna rağmen 2021/22 sezonundaki başarısını, bu sezona yansıtamadı. 7. bitirdiği bir sezonun ardından, bu sezon aktif olarak 14. sırada olan Fiorentina, hem skor üretkenliği anlamında, hem de sonuç anlamında geçtiğimiz sezonki başarısından bir hayli uzakta. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda, Sivasspor’un bu turu geçmesini düşük bir ihtimal olarak görsem de, Sivasspor’un uzun toplarda ve hızlı hücumlarda gösterdiği başarısının ve savunmadaki kompakt tutumun bireysel hatalara mahal verilmeyen bir noktada olduğu ihtimalde, Fiorentina’ya karşı oyun anlamında bir şeyler sunabileceğine inanıyorum. Turu geçmek ya da geçmemekten ziyade, bu gibi takımlara karşı gösterilen performansların Avrupa futbolu nezdinde bir karşılığı olacağını, Sivasspor’un tanınırlığına olumlu etki edeceğini düşünüyorum. Her ne kadar zor bir kura olsa da, bu eşleşme Sivasspor’a pek çok şey katabilir. Temsilcimize başarılar diliyorum.

YORUM YAP

HAFTANIN MAÇLARI

DETAYLI FİKSTÜR